Milletimiz gönlünü ferah tutsun…
Günübirlik politikalarla değil; dağın arkasındaki tehlikeleri gören, bunlara erkenden tedbir alan uzun erimli bir bakış açısıyla hareket ediyoruz.
86 milyonun kılına zarar gelmemesi için ne yapılması gerekiyorsa onu yaptık ve yapıyoruz.
Ana muhalefet partisi, Filistin direnişine terör çamuru atarken biz Gazzeli kardeşlerimizin yanında dimdik durduk.
Son olarak İsrail ve destekçilerinin, komşumuz İran’a yönelik saldırılarının daha büyük bir felakete dönüşmemesi için yoğun çaba harcıyoruz.
İran’ın egemenliğine ve bölgemizin güvenliğine yönelik saldırıları kimden gelirse gelsin asla tasvip etmiyor, tepkimizi açıkça ortaya koyuyoruz.
Hafta sonu İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyinin 51’inci Oturumuna İstanbul’da ev sahipliği yaptık. Yarın NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere Lahey’e gidiyoruz.
Telafisi mümkün olmayan acılar yaşanmaması için seferber olmuş durumdayız.
Hep beraber ülkemizi, dalga boyu sürekli yükselen fırtınalı sulardan bir an önce sakin sulara ulaştırmanın derdindeyiz.
Günübirlik politikalarla değil; dağın arkasındaki tehlikeleri gören, bunlara erkenden tedbir alan uzun erimli bir bakış açısıyla hareket ediyoruz.
86 milyonun kılına zarar gelmemesi için ne yapılması gerekiyorsa onu yaptık ve yapıyoruz.
Ana muhalefet partisi, Filistin direnişine terör çamuru atarken biz Gazzeli kardeşlerimizin yanında dimdik durduk.
Son olarak İsrail ve destekçilerinin, komşumuz İran’a yönelik saldırılarının daha büyük bir felakete dönüşmemesi için yoğun çaba harcıyoruz.
İran’ın egemenliğine ve bölgemizin güvenliğine yönelik saldırıları kimden gelirse gelsin asla tasvip etmiyor, tepkimizi açıkça ortaya koyuyoruz.
Hafta sonu İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyinin 51’inci Oturumuna İstanbul’da ev sahipliği yaptık. Yarın NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere Lahey’e gidiyoruz.
Telafisi mümkün olmayan acılar yaşanmaması için seferber olmuş durumdayız.
Hep beraber ülkemizi, dalga boyu sürekli yükselen fırtınalı sulardan bir an önce sakin sulara ulaştırmanın derdindeyiz.
Dikkat ederseniz bir tarafta İsrail ve ortakları komşumuz İran’a saldırıyor, diğer tarafta ana muhalefet partisinin genel başkanı yeniden gündeme getirdiği sorumsuz boykot listeleriyle Türk ekonomisine ve millî markalara darbe vurmaya çalışıyor.
Belediyeler üzerinden iş dünyasını, esnafı, tüccarı haraca bağlamış üç beş yankesiciyi korumak adına utanmadan milletin ekmeğiyle oynuyorlar.
Kimse kusura bakmasın ama çevremiz ateş çemberiyle sarılıyken çıkıp yeni boykot listeleriyle istihdam sağlayan millî markaları hedef göstermek, gaflet değilse ekonomiye savaş açmak demektir.
Dünyayı takip eden, ülkesini seven, milletine karşı mesuliyet duygusu olan hiç kimse bu derece şuursuz, bu derece keyfî hareket edemez.
Aslında biz bunların derdinin asla kamu görevlilerimizin ve işçilerimizin hakları olmadığını geçmişte defalarca gördük.
“Kimseyi işten çıkarmayacağız” dediler, ellerine fırsat geçince on binlerce emekçiyi acımadan kapının önüne koydular.
Bugün de yandaşlarını zengin etmek, milletten çaldıklarıyla para kuleleri dikmek, ona buna hakaret etmeleri için milletin parasıyla trol orduları kurmak dışında hiçbir amaçlarının olmadığını çok iyi biliyoruz.
Bırakın bizlere akıl vermeyi, normal şartlarda milletin içine çıkamayacak şahısların bizi çekmek istediği tuzağa asla düşmeyeceğiz.
Doğru bildiğimiz yolda emin adımlarla yürümeyi sürdüreceğiz.
Belediyeler üzerinden iş dünyasını, esnafı, tüccarı haraca bağlamış üç beş yankesiciyi korumak adına utanmadan milletin ekmeğiyle oynuyorlar.
Kimse kusura bakmasın ama çevremiz ateş çemberiyle sarılıyken çıkıp yeni boykot listeleriyle istihdam sağlayan millî markaları hedef göstermek, gaflet değilse ekonomiye savaş açmak demektir.
Dünyayı takip eden, ülkesini seven, milletine karşı mesuliyet duygusu olan hiç kimse bu derece şuursuz, bu derece keyfî hareket edemez.
Aslında biz bunların derdinin asla kamu görevlilerimizin ve işçilerimizin hakları olmadığını geçmişte defalarca gördük.
“Kimseyi işten çıkarmayacağız” dediler, ellerine fırsat geçince on binlerce emekçiyi acımadan kapının önüne koydular.
Bugün de yandaşlarını zengin etmek, milletten çaldıklarıyla para kuleleri dikmek, ona buna hakaret etmeleri için milletin parasıyla trol orduları kurmak dışında hiçbir amaçlarının olmadığını çok iyi biliyoruz.
Bırakın bizlere akıl vermeyi, normal şartlarda milletin içine çıkamayacak şahısların bizi çekmek istediği tuzağa asla düşmeyeceğiz.
Doğru bildiğimiz yolda emin adımlarla yürümeyi sürdüreceğiz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Azgın azınlığın sessiz çoğunluğa hayat tarzı dayattığı, baskı uyguladığı, parmak salladığı o karanlık günler hamdolsun artık geride kalmıştır.
Hedefimiz, uğruna bedel ödeyerek elde ettiğimiz bütün bu kazanımların yeni anayasada daha sağlam bir güvenceye kavuşturulmasıdır.
Hedefimiz, uğruna bedel ödeyerek elde ettiğimiz bütün bu kazanımların yeni anayasada daha sağlam bir güvenceye kavuşturulmasıdır.
NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere Hollanda’nın Lahey şehrine hareket ettik.
Zirvede İttifakın caydırıcılık ve savunmasını pekiştirecek adımları değerlendireceğiz.
Müttefiklerin savunma harcamalarının artırılması konusunda yeni hedefler belirleyeceğiz.
Türkiye olarak adil külfet paylaşımını ve Avrupa güvenliğinin pekiştirilmesini özellikle savunuyoruz.
NATO’nun ikinci büyük kara ordusunu sevk ve idare eden bir müttefikiz.
Ülkemizin savunma yeteneklerini sürekli geliştirirken İttifakın caydırıcılığına da katkıda bulunuyoruz.
Ancak daha güçlü savunma ve daha etkin ordu hedefiyle yola çıkarken müttefikler arasında savunma ürünleri ticaretinin önüne engeller getirilmesini doğru bulmuyoruz.
Bu engelleme ve kısıtlamaların en kısa sürede, amasız fakatsız kaldırılması gerekiyor.
Avrupa’nın güvenliğine birçok üyenin toplamından fazla katkı sunan ülkemiz, Birliğin savunma girişimlerine uygun şekilde dâhil edilmelidir.
Ukrayna’daki savaşın adil bir çözümle, kalıcı olarak neticelendirilmesine yönelik gayretler zirvenin başlıkları arasında yer alıyor.
Gerek zirvede gerek ikili görüşmelerimizde Netanyahu hükûmetinin Filistin halkına yönelik katliamlarına da dikkat çekeceğiz.
Bölgede ateşkesi sağlayacak, ardından da kalıcı sükûnete giden yolu açacak her türlü gayreti takdirle karşılar ve samimiyetle destekleriz.
Nitekim dün gece geç saatlerde gelen, taraflar arasında ateşkes sağlanmasına dair mutabakata ulaşıldığı haberini memnuniyetle karşıladık. Tüm tarafları ateşkese tam riayet etmeye davet ediyoruz.
Bölgemiz, etkileri tüm dünyada hissedilecek bir savaşın yükünü kaldıramaz.
Ellerin tetikten çekilmesi ve ihtilafların çözülmesi için diplomasiye şans tanınması en doğru, hayırlı ve akılcı tavır olacaktır.
Türkiye olarak uluslararası hukuku gözeten, diplomasiye öncelik veren ilkeli tavrımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.
Zirvede İttifakın caydırıcılık ve savunmasını pekiştirecek adımları değerlendireceğiz.
Müttefiklerin savunma harcamalarının artırılması konusunda yeni hedefler belirleyeceğiz.
Türkiye olarak adil külfet paylaşımını ve Avrupa güvenliğinin pekiştirilmesini özellikle savunuyoruz.
NATO’nun ikinci büyük kara ordusunu sevk ve idare eden bir müttefikiz.
Ülkemizin savunma yeteneklerini sürekli geliştirirken İttifakın caydırıcılığına da katkıda bulunuyoruz.
Ancak daha güçlü savunma ve daha etkin ordu hedefiyle yola çıkarken müttefikler arasında savunma ürünleri ticaretinin önüne engeller getirilmesini doğru bulmuyoruz.
Bu engelleme ve kısıtlamaların en kısa sürede, amasız fakatsız kaldırılması gerekiyor.
Avrupa’nın güvenliğine birçok üyenin toplamından fazla katkı sunan ülkemiz, Birliğin savunma girişimlerine uygun şekilde dâhil edilmelidir.
Ukrayna’daki savaşın adil bir çözümle, kalıcı olarak neticelendirilmesine yönelik gayretler zirvenin başlıkları arasında yer alıyor.
Gerek zirvede gerek ikili görüşmelerimizde Netanyahu hükûmetinin Filistin halkına yönelik katliamlarına da dikkat çekeceğiz.
Bölgede ateşkesi sağlayacak, ardından da kalıcı sükûnete giden yolu açacak her türlü gayreti takdirle karşılar ve samimiyetle destekleriz.
Nitekim dün gece geç saatlerde gelen, taraflar arasında ateşkes sağlanmasına dair mutabakata ulaşıldığı haberini memnuniyetle karşıladık. Tüm tarafları ateşkese tam riayet etmeye davet ediyoruz.
Bölgemiz, etkileri tüm dünyada hissedilecek bir savaşın yükünü kaldıramaz.
Ellerin tetikten çekilmesi ve ihtilafların çözülmesi için diplomasiye şans tanınması en doğru, hayırlı ve akılcı tavır olacaktır.
Türkiye olarak uluslararası hukuku gözeten, diplomasiye öncelik veren ilkeli tavrımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.
Avrupa-Atlantik güvenliğinin krizler, çatışmalar ve savaşlarla sınandığı bu hassas dönemde, Lahey’de gerçekleştirilen NATO Zirvesi’ni tamamladık.
Savunma harcamalarımızı, 10 yıllık bir sürede gayrisafi yurt içi hasılalarımızın %5’i düzeyine çıkarmayı kararlaştırdık.
Mevcut krizlerin derinleştiği ve her geçen gün ilave krizlerin ortaya çıktığı bir iklimde alınan bu karar, NATO açısından bir zaruret teşkil ediyor.
Hâlihazırda uluslararası gündemi domine eden olayların hemen hepsi Türkiye’nin yakın çevresinde yaşanıyor.
Caydırıcılığımızın artırılmasına ve savunmamızın güçlendirilmesine büyük önem veriyoruz.
Silahlı ve silahsız insansız hava araçları başta olmak üzere birçok alanda küresel ölçekte söz sahibiyiz.
Elbette sadece savunma harcamalarını artırarak İttifakın etkinliğinin geliştirilmesi mümkün değil.
Müttefikler arasında karşılıklı anlayış ve iş birliğinin samimiyetle tesis edilmesi de gerekiyor.
Bu minvalde, ilk olarak müttefikler arasındaki savunma sanayisi ürünlerinin ticaretindeki engellerin amasız fakatsız kaldırılmasına yönelik anlayışın, İttifak belgelerine yansıtılmasına öncülük ettik.
Bunun tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesini ümit ediyoruz.
Görüşmelerimizde, Avrupa Birliği’nin savunma ve güvenlik alanındaki girişimlerinin NATO’yu tamamlayıcı nitelikte olması gerektiğinin altını çizdim.
Özellikle üye olmayan müttefiklerin, Birliğin savunma sanayisi girişimlerine tam olarak dâhil edilmesinin tüm Avrupa’nın menfaatine olacağını vurguladım.
İttifakın terörizmle mücadeledeki rolünü öne çıkartan müttefiklerin başında geliyoruz.
Nitekim terörizm, NATO’ya yönelik güncel iki temel tehditten biri olarak kayda geçirilmişti.
Bu defa Lahey’de terörle mücadelenin ancak müttefiklerin samimi dayanışmasıyla başarılabileceğini vurguladık.
Zirve bildirisine bu tehdidin yansıtılmasını sağladık.
Zirve kapsamında birçok liderle görüşme gerçekleştirdim.
Bu kapsamda Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın Trump, Almanya Şansölyesi Sayın Merz, Birleşik Krallık Başbakanı Sayın Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron, Hollanda Başbakanı Sayın Schoof, Romanya Cumhurbaşkanı Sayın Dan’ın aralarında olduğu pek çok liderle bir araya geldim.
Hem müttefiklerimizle ikili ilişkilerimizi geliştirmenin yollarını hem de zirve gündemindeki konuları ele aldığımız temaslarımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. #NATOsummit
Savunma harcamalarımızı, 10 yıllık bir sürede gayrisafi yurt içi hasılalarımızın %5’i düzeyine çıkarmayı kararlaştırdık.
Mevcut krizlerin derinleştiği ve her geçen gün ilave krizlerin ortaya çıktığı bir iklimde alınan bu karar, NATO açısından bir zaruret teşkil ediyor.
Hâlihazırda uluslararası gündemi domine eden olayların hemen hepsi Türkiye’nin yakın çevresinde yaşanıyor.
Caydırıcılığımızın artırılmasına ve savunmamızın güçlendirilmesine büyük önem veriyoruz.
Silahlı ve silahsız insansız hava araçları başta olmak üzere birçok alanda küresel ölçekte söz sahibiyiz.
Elbette sadece savunma harcamalarını artırarak İttifakın etkinliğinin geliştirilmesi mümkün değil.
Müttefikler arasında karşılıklı anlayış ve iş birliğinin samimiyetle tesis edilmesi de gerekiyor.
Bu minvalde, ilk olarak müttefikler arasındaki savunma sanayisi ürünlerinin ticaretindeki engellerin amasız fakatsız kaldırılmasına yönelik anlayışın, İttifak belgelerine yansıtılmasına öncülük ettik.
Bunun tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesini ümit ediyoruz.
Görüşmelerimizde, Avrupa Birliği’nin savunma ve güvenlik alanındaki girişimlerinin NATO’yu tamamlayıcı nitelikte olması gerektiğinin altını çizdim.
Özellikle üye olmayan müttefiklerin, Birliğin savunma sanayisi girişimlerine tam olarak dâhil edilmesinin tüm Avrupa’nın menfaatine olacağını vurguladım.
İttifakın terörizmle mücadeledeki rolünü öne çıkartan müttefiklerin başında geliyoruz.
Nitekim terörizm, NATO’ya yönelik güncel iki temel tehditten biri olarak kayda geçirilmişti.
Bu defa Lahey’de terörle mücadelenin ancak müttefiklerin samimi dayanışmasıyla başarılabileceğini vurguladık.
Zirve bildirisine bu tehdidin yansıtılmasını sağladık.
Zirve kapsamında birçok liderle görüşme gerçekleştirdim.
Bu kapsamda Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın Trump, Almanya Şansölyesi Sayın Merz, Birleşik Krallık Başbakanı Sayın Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron, Hollanda Başbakanı Sayın Schoof, Romanya Cumhurbaşkanı Sayın Dan’ın aralarında olduğu pek çok liderle bir araya geldim.
Hem müttefiklerimizle ikili ilişkilerimizi geliştirmenin yollarını hem de zirve gündemindeki konuları ele aldığımız temaslarımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. #NATOsummit
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Caydırıcılığımızın artırılmasına ve savunmamızın güçlendirilmesine büyük önem veriyoruz. #NATOsummit
Bugün Güngören Millet Bahçemizin, İlçe Emniyet Müdürlüğü binamızın ve Ayyıldız İlkokulumuzun açılışını gerçekleştirdik.
Yapımı tamamlanan 768’i konut, 30’u iş yeri olmak üzere toplam 798 bağımsız bölümün anahtarlarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik.
Aynı şekilde, 2027’de tamamlanmasını öngördüğümüz 1.077’si konut, 55’i iş yeri olmak üzere 1.132 bağımsız bölümden oluşan Tozkoparan 4’üncü etap 1’inci ve 2’nci kısımların da temellerini atacağız.
Böylelikle inşallah 2027’nin yaz aylarında 1.845’i konut, 85’i iş yeri olmak üzere toplam 1.930 bağımsız bölümün teslimini yapmış olacağız.
Dirençli İstanbul hedefimize bir adım daha yaklaşacağız.
Toplam 7 milyar 324 milyon liralık proje değerine sahip bu yatırımlar İstanbul’a olan sevdamızı, Güngören’e olan hizmet aşkımızı gösteriyor.
Güngören’imizin çehresini değiştireceğine inandığım bu eserlerin hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
Yapımı tamamlanan 768’i konut, 30’u iş yeri olmak üzere toplam 798 bağımsız bölümün anahtarlarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik.
Aynı şekilde, 2027’de tamamlanmasını öngördüğümüz 1.077’si konut, 55’i iş yeri olmak üzere 1.132 bağımsız bölümden oluşan Tozkoparan 4’üncü etap 1’inci ve 2’nci kısımların da temellerini atacağız.
Böylelikle inşallah 2027’nin yaz aylarında 1.845’i konut, 85’i iş yeri olmak üzere toplam 1.930 bağımsız bölümün teslimini yapmış olacağız.
Dirençli İstanbul hedefimize bir adım daha yaklaşacağız.
Toplam 7 milyar 324 milyon liralık proje değerine sahip bu yatırımlar İstanbul’a olan sevdamızı, Güngören’e olan hizmet aşkımızı gösteriyor.
Güngören’imizin çehresini değiştireceğine inandığım bu eserlerin hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
Ana muhalefetin İstanbul’daki yolsuzlukların üstünü örtmek için bizi sığ tartışmalarıyla oyalamasına müsaade etmeyeceğiz.
Kimin ne dediğine bakmadan eserlerimizle, projelerimizle, yatırımlarımızla konuşmayı, kendi işimize odaklanmayı, laf değil iş üretmeyi sürdüreceğiz.
Kimin ne dediğine bakmadan eserlerimizle, projelerimizle, yatırımlarımızla konuşmayı, kendi işimize odaklanmayı, laf değil iş üretmeyi sürdüreceğiz.
İstanbul’umuzda devreye aldığımız bazı kentsel dönüşüm verilerini çok kısa bir şekilde paylaşmak isterim:
Gaziosmanpaşa’da mahallelerimizi yeniden inşa ettik, binlerce kardeşimizi güvenli ve konforlu yuvasına kavuşturduk.
Esenler’de 60 bin konutluk dev bir dönüşüm hamlesiyle yeni bir şehir kuruyoruz.
Zeytinburnu’ndaki Telsiz ve Beştelsiz Mahallelerinde modern ve kullanışlı yeni yaşam alanları oluşturduk.
2012’den bugüne İstanbul’da 923 bin konut ve iş yerinin dönüşümünü hamdolsun tamamladık.
Hâlihazırda 208 bin 915 konut ve iş yerinin dönüşüm süreci devam ediyor.
İstanbul’da 5 milyon 579 bin metrekare alanda 34 millet bahçemizi hizmete açtık.
Geçtiğimiz Nisan ayında milletimize verdiğimiz müjdeyle Yarısı Bizden Kampanyası’ndaki destek tutarlarını güncelledik.
Böylece hem İstanbul’da hem de diğer şehirlerimizde evlerini dönüştürmek isteyen vatandaşlarımıza sağladığımız toplam destek miktarını 1 milyon 500 bin liradan 1 milyon 875 bin liraya ulaştırdık.
Bir iş yerinin dönüşümü için sunduğumuz devlet desteğini tam 1 milyon lira düzeyine yükselttik.
İstanbul’da 1 milyon 17 bin konut ve iş yerini dönüşüm kapsamına aldık.
Şu an 63 bin ev ve iş yerinin dönüşümü Yarısı Bizden Kampanyası’nın sunduğu avantajlarla sürüyor.
Ülke genelinde 2 milyon 317 bin bağımsız birimi dönüştürüyoruz.
86 milyon el ele verecek, inşallah bu süreci başarıyla yöneteceğiz.
Gaziosmanpaşa’da mahallelerimizi yeniden inşa ettik, binlerce kardeşimizi güvenli ve konforlu yuvasına kavuşturduk.
Esenler’de 60 bin konutluk dev bir dönüşüm hamlesiyle yeni bir şehir kuruyoruz.
Zeytinburnu’ndaki Telsiz ve Beştelsiz Mahallelerinde modern ve kullanışlı yeni yaşam alanları oluşturduk.
2012’den bugüne İstanbul’da 923 bin konut ve iş yerinin dönüşümünü hamdolsun tamamladık.
Hâlihazırda 208 bin 915 konut ve iş yerinin dönüşüm süreci devam ediyor.
İstanbul’da 5 milyon 579 bin metrekare alanda 34 millet bahçemizi hizmete açtık.
Geçtiğimiz Nisan ayında milletimize verdiğimiz müjdeyle Yarısı Bizden Kampanyası’ndaki destek tutarlarını güncelledik.
Böylece hem İstanbul’da hem de diğer şehirlerimizde evlerini dönüştürmek isteyen vatandaşlarımıza sağladığımız toplam destek miktarını 1 milyon 500 bin liradan 1 milyon 875 bin liraya ulaştırdık.
Bir iş yerinin dönüşümü için sunduğumuz devlet desteğini tam 1 milyon lira düzeyine yükselttik.
İstanbul’da 1 milyon 17 bin konut ve iş yerini dönüşüm kapsamına aldık.
Şu an 63 bin ev ve iş yerinin dönüşümü Yarısı Bizden Kampanyası’nın sunduğu avantajlarla sürüyor.
Ülke genelinde 2 milyon 317 bin bağımsız birimi dönüştürüyoruz.
86 milyon el ele verecek, inşallah bu süreci başarıyla yöneteceğiz.
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
Dirençli şehirler inşa etme çabalarımızın önünün kesilmesine asla izin vermeyeceğiz. Artık kimsenin ideolojik kaprisleriyle uğraşamayız.
Milletimizin güven içinde yaşaması hem muhalefetin takoz siyasetinden hem kuyruğuna takıldıkları marjinallerden daha büyüktür, daha önemlidir.
Milletimizin güven içinde yaşaması hem muhalefetin takoz siyasetinden hem kuyruğuna takıldıkları marjinallerden daha büyüktür, daha önemlidir.