Telegram Web Link
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra göreve geldiğimizde terör meselesini çok boyutlu ele aldık.

Bir yandan terörle mücadele ederken bir yandan da teröre bahane oluşturan bataklığı kurutmanın mücadelesini verdik.
Biz Sayın Bahçeli ve kadrosu ile beraber Terörsüz Türkiye için canımızı, kanımızı, bütün tecrübemizi, bütün hayatımızı ortaya koyduk.

Biz Türkiye’nin hayrına olmayan hiçbir işin içinde olmadık, olmayız.

Bugün de anlayışımız, politikamız, istikametimiz, çabamız sadece ve sadece Türkiye’nin hayrınadır.

Türkiye’nin hayrına olan her girişimde bizi en önde görürsünüz.

Türkiye’nin hayrına olmayan her girişimde de bizi o girişimin tam karşısında, yine en önde görürsünüz.

Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz.

Hiç kimse korkmasın, kimse tedirgin olmasın, kimse endişeye kapılmasın, kimsenin zihninde soru işareti oluşmasın.

Ne yapıyorsak Türkiye için yapıyoruz; ne yapıyorsak milletimiz için yapıyoruz, istiklalimiz için yapıyoruz, istikbalimiz için yapıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti dimdik ayaktadır ve hatta düne göre çok daha kudretlidir, azametlidir, gururludur, onurludur, istikbali için çok daha umutludur.

Hamdolsun 41 yıllık parantez kapanmaktadır, milletimizin fertleri arasına örülen terör duvarı yıkılmaktadır.

Bırakınız tedirgin olmayı, aziz milletimizin her bir ferdi bu tablodan dolayı sevinmeli, bayram etmeli; Türkiye’nin her sokağı, caddesi, her hanesi ay yıldızlı bayrağımızla donatılmalıdır.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Terör daha en başından itibaren karşıtlarıyla da bir sektör, bir ekosistem oluşturdu.

Terör eylemlerinden terör tarafındakiler nemalandığı kadar terör karşıtı gibi görünenler de nemalandı.

İşte onlar bugünlerde kendilerini belli ediyorlar. Terörün bitiyor olması en çok onları rahatsız ediyor çünkü rant kapıları kapanıyor.
Tarih tekerrür ediyor.

Bugün Türk ile Kürt, aralarında engel olmaksızın tekrar muhabbetle kucaklaşıyor.

Bugün Malazgirt ruhu, bugün Kudüs ittifakı, bugün İstiklal Savaşı’nın nüvesi yeniden şekilleniyor.

Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor.

Şimdi oturup konuşacağız.

Silahlarla değil, şiddetle değil, kavga için değil; muhabbet için, kardeşlik için aradaki terör engelini kaldırarak yüz yüze, gönül gönüle, ruberu konuşacağız.

Her meselemizi konuşarak çözeceğiz.

Bu ülkenin her bir vatandaşı, ister Türk olsun, ister Kürt, ister Arap, ister Sünni, ister Alevi, sağcı-solcu, zengin-fakir…

Bu ülkenin her bir vatandaşı, devlet karşısında birinci sınıf vatandaştır.

Türkiye Cumhuriyeti hepimizin ortak yuvası, ortak çatısıdır.

86 milyon biriz, beraberiz, ezelden ebediyete kadar kardeşiz.

Tüm farklılıklarımıza rağmen hep birlikte Türkiye’yiz.
Şehit anaları, şehit babaları! Ellerinizden öpüyorum ve diyorum ki hiç kimse şehitlerimizin aziz hatırasına el uzatamaz, onların mirasına leke süremez. Müsterih olun.

Gelinen nokta ile şehitlerimizin gayesi menzilini bulmuş olacak.

Gazi kardeşlerim! Müsterih olun.

Gelinen nokta ile fedakârlığınız taçlanacak.

Türkiye’yi buraya şehitlerimiz taşıdı, gazilerimiz taşıdı.

Her birine minnettarız ve onların hatırasını asla çiğnetmeyeceğiz.

Acıları aşmak kolay olmayacak. Acı hatıraları geride bırakmak elbette kolay olmayacak. Kayıplarımız geri gelmeyecek.

Ama gençlerimiz hayatlarının baharında aramızdan ayrılmayacak.

İnşallah annelerimiz gözyaşı dökmeyecek, evlat acısı yaşamayacak.

Biz ne badireler atlattık, ne tuzakları aşıp bugünlere geldik.

Yaralarımızı sarar, yolumuza çok daha güçlü, çok daha kararlı devam ederiz.

Ülke ve millet olarak bu öz güvene, bu iradeye ziyadesiyle sahibiz.

Hiç kimseyi incitmeden, üzmeden, kırmadan, sürecin hassasiyetine uygun şekilde işin süratle nihayete ermesi için kolaylaştırıcı olacağız; silah teslimini kurulan mekanizma vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Bizler, yani Türkler, Kürtler, Araplar ittifak yaptığımızda atlarımızın rüzgârı Çin Denizi’nden Adriyatik’e serin esintiler yaydı.

Ne zaman ayrıldık; kaybettik, yenildik. Ne zaman ittifak yaptık, o zaman tarihe istikamet çizdik.
Türk düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür; Kürt, Arap düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür.

Türkiye kardeşlikle büyüyecek.

Türkiye demokrasiyle güçlenecek.

Türkiye istikrar ve güven içinde geleceğe yürüyecek.

Çok farklı bir Türkiye’ye kavuşacağız.
Bugün başkentimizin göz bebeğinde; tabiatın tüm renklerini, tüm canlılığını ihtiva eden Kızılcahamam’da güncel yatırım bedeli 2 milyar 218 milyon lira olan 37 eserimizin açılışını gerçekleştirdik.

Kızılcahamam’a değer ve vizyon katan tüm bu eserler ilçemize hayırlı olsun.

Kızılcahamam’ı Türkiye’nin ilk Sıfır Atık Pilot İlçesi yaptık.

Bu projeyle Kızılcahamam’ı ürettiği atığı dönüştüren bir ilçe haline getirdik.

Doğal güzellikleriyle, kaplıcalarıyla, kültürüyle parlayan bir yıldız olan Kızılcahamam, artık sıfır atıkta öncü bir ilçe oldu.

Yangın sebebiyle kullanılamaz hale gelen Kasaplar Çarşısı’ndaki dükkânlarımızın yapımını söz verdiğimiz üzere hızlıca tamamladık ve esnafımızın hizmetine sunduk.

İlçemizdeki 55 binayı ve 151 iş yerini yürüttüğümüz sokak sağlıklaştırma çalışmalarıyla yeniledik.

Yenice Mahallesi Rezerv Yapı Alanı’nda başlattığımız hamam projesini de hamdolsun bitirdik.

Böylece ilçemize 16 iş yerinin yanında modern bir hamam kazandırdık.
AK Parti 32’nci İstişare ve Değerlendirme Toplantımızda iki gün boyunca verimli görüşmeler gerçekleştirdik.

Dış politika, güvenlik, ekonomi başta olmak üzere birçok konuda fikir teatisinde bulunduk.

Ülkemizin meselelerini, milletimizin sorunlarını masaya yatırdık.

Bakan ve genel başkan yardımcısı arkadaşlarımız geniş bir yelpazede fikirlerini paylaştılar, soruları cevaplandırdılar.

Genel İstişare ve Değerlendirme Oturumunda katılımcı arkadaşlarımız Kabine üyelerimize sorularını serbestçe sordular, sorunları ilettiler, önerilerini aktardılar.

Terörsüz Türkiye sürecinde gelinen aşama ve bundan sonra atılabilecek adımlar elbette en önemli gündem başlıklarımızdan biriydi.

Ayrıca siyasi iletişim, teşkilat kültürü, Meclis grubu çalışmaları, kalkınma odaklı faaliyetler gibi önemli başlıklarda arkadaşlarımız bilgilendirmelerde bulundu.

2025-2026 Stratejik Plan Çalıştayımızla yol haritamızı belirlemiş olduk.

Biz de bu süreçte katılımcı arkadaşlarla bir araya geldik, hasbihâl ettik, taleplerini aldık, sahanın nabzını tutmaya gayret ettik.

Toplantımıza sunumlarıyla, sorularıyla, değerlendirmeleriyle katkı veren arkadaşlarımızın her birine teşekkür ediyorum.

İnşallah burada ortaya çıkan ortak akıl, politikalarımızın geliştirilmesine ve hayata geçmesine ışık tutacaktır.
Dost ve kardeşlerimize güven veren, hasım ve rakiplerimize korku salan mesajlarımızın yerini bulduğunu görüyoruz…

Milletimizin zaferlerle dolu şanlı bir maziden parlak bir istikbale giden kutlu yolculuğu, hamdolsun yeni bir merhaleye ulaşmıştır.

Ülkemizin önünde yepyeni bir dönemin kapıları aralanıyor.

Türkiye Yüzyılı ülkümüzü adım adım kuvveden fiile çıkartıyoruz.

Milletimizi 47 yıl önce ayağına vurulan terör prangasından tamamen kurtarmanın eşiğine varmış bulunuyoruz.
Siyasetçilerin millete karşı görevlerini hatırlamaları ve bunun icaplarını yerine getirmeleri gereken günlerden geçiyoruz.

Söz konusu Türk milletinin istikbaliyse biz herkesle konuşmaya hazırız, bunu da samimiyetle arzu ederiz.

Eleştiriye, yeni fikirlere, tavsiyelere açığız.

Yeter ki Türkiye’nin faydasına olsun.

Meseleyi ideolojik kavgaların, siyasi çekişmelerin, bambaşka ajandaların, muhatabını pusuya düşürme kurnazlıklarının mezesi yapmayan herkesin olumlu olumsuz her türlü görüşünün başımızın üstünde yeri vardır.

Çünkü biz kişi siyaseti yapmıyoruz.

Biz ülke siyaseti yapıyoruz; Türkiye siyaseti, medeniyet siyaseti yapıyoruz.

Ne yapıyorsak şehit yakınlarımız ve gazilerimiz başta olmak üzere milletimizin tüm fertlerinin hassasiyetlerini, ülkemizin gelecekteki çıkarlarını düşünerek yapıyoruz.

Dünyanın ve bölgemizin siyasi, sosyal, ekonomik, askerî bakımdan âdeta yeniden yapılandığı bir dönemde ülkemizi hak ettiği yere ancak bu şekilde taşıyabiliriz, büyük ve güçlü Türkiye’yi ancak bu şekilde kurabiliriz.
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Dünyada kartlar yeniden karılıyor, Türkiye kendi iç gündemiyle meşgul edilerek bu değişim dalgasının dışında bırakılmak isteniyor.

Sadece Terörsüz Türkiye sürecimizin toplumda yeşerttiği umut iklimi değil, aynı zamanda ülkemizin stratejik hamleleri de baltalanmaya çalışılıyor.
Recep Tayyip Erdoğan
Dünyada kartlar yeniden karılıyor, Türkiye kendi iç gündemiyle meşgul edilerek bu değişim dalgasının dışında bırakılmak isteniyor. Sadece Terörsüz Türkiye sürecimizin toplumda yeşerttiği umut iklimi değil, aynı zamanda ülkemizin stratejik hamleleri de baltalanmaya…
CHP’nin ve başındaki karikatür tipin tüm çırpınışlarına rağmen kendilerini ciddiye almayışımızın sebebi budur.

Bizim muhatabımız kuklalar değil, onları istedikleri gibi parmaklarında oynatan kuklacılardır.
2025/07/13 17:39:04
Back to Top
HTML Embed Code: