Telegram Web Link
… Kim Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederse doğru yolu bulmuştur. Kim onlara isyan ederse ancak kendisine zarar verir. Allah’a hiçbir şekilde zarar veremez.” (Ebû Dâvûd, Salât, 221, 223)
Ey insanlar! Yüce Allah, yalnızca kendisine kullukta bulunmanızı ve O’na şirk koşmamanızı emrediyor ...” (İbn Hanbel, III, 492)
Abdullah b. Mesut (r.a.) anlatıyor:

Resûlullah’a (s.a.v.), “Allah katında en büyük günah nedir?” diye sordum. “Seni yaratmış olduğu hâlde Allah’ın bir dengi olduğunu iddia etmendir.” buyurdu. (Buhârî, Tefsîr, (Furkân) 2)

“İman; kalp ile tasdik, dil ile ikrar ve organlar ile amel etmektir.” (İbn Mâce, Sünne, 9)
“Kim bir Müslümanın dünyada sıkıntısını giderirse, Allah da onu kıyamet gününde bir sıkıntıdan kurtarır. Kim dünyada, darda kalan birisinin işini kolaylaştırırsa, Allah da dünya ve âhirette onun işlerini kolaylaştırır. Kim bir Müslüman’ın ayıbını dünyada örterse, Allah da dünya ve âhirette onun ayıplarını örter. Kişi, kardeşinin yardımına koştuğu sürece Allah da onun yardımcısı olacaktır.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 60)
Ey insanlar! Dikkat edin, Rabbiniz bir, atanız da birdir. Takva dışında ne Arap’ın Arap olmayana ne de Arap olmayanın Arap’a; ne beyazın siyaha, ne de siyahın beyaza bir üstünlüğü vardır...” (İbn Hanbel, 5/411)
“Ölmek üzere olanlarınıza La ilahe illallah demeyi telkin edinniz!” (Müslim, Cenâiz l, 2.Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 16)
Zikrin En Faziletlisi Kelime-i Tevhiddir
Câbir radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim dedi:

“En faziletli zikir «Lâ ilâhe illallah», en faziletli dua da «el-Hamdülillâh»tır.” (Tirmizî, Daavât 9)
Ömer İbni Hattâb radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sizden biriniz güzelce abdest alır –onu tastamam yapar– sonra da: Eşhedü en lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh, derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı açılır. O da dilediği kapıdan girer.” (Müslim, Tahâret 17. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Tahâret 65; Tirmizî, Tahâret 55; İbni Mâce, Tahâret 60)
Ölüm Anında Kelime-i Tevhidi Söylemenin Fazileti
Su’dâ el-Mürriye (r.anhâ) anlatıyor:

“Hz. Peygamber’in vefatından sonra Hz. Ömer (r.a), birgün kocam Talha’nın yanına gelmişti. Onun üzgün olduğunu görünce:

“–Neyin var, niye üzgünsün? Amcaoğlun Hz. Ebû Bekir’in emir oluşu mu seni üzdü?” dedi.

Talha:

“–Hayır! Lakin ben Allah Rasûlü’nün: «Ben bir kelime biliyorum, her kim ölümü anında onu söylerse mutlaka amel defteri için bir nûr olur ve onun cesedi ile rûhu, ölüm anında o kelime sebebiyle ilâhî rızâya ve rahmete nâil olur» buyurduğunu işitmiştim. Bu kelimenin ne olduğunu Rasûlullah (s.a.v) vefat edinceye kadar soramadım. İşte bu sebeple üzgünüm” dedi.

Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a):

“–Ben o kelimeyi biliyorum. O, Hz. Peygamber’in amcası Ebû Tâlib’e, vefatı anında teklif ettiği Kelime-i Tevhîd’dir. Eğer Rasûlullah (s.a.v), amcası için Kelime-i Tevhîd’den daha kurtarıcı bir söz bilseydi onu söylemesini isterdi” dedi. (İbn Mâce, Edeb, 54)
Çocuklarınıza İlk Kelime-i Tevhidi Öğretin
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyururlar:

“İlk söz olarak çocuklarınıza güzel bir şekilde «Lâ ilâhe illâllah» demeyi öğretiniz!” (Beyhakî, Şuabu’l-îmân, VI, 398)
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sübhânallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber demek, benim için, üzerine güneş doğan her şeyden daha kıymetlidir.” (Müslim, Zikir 32. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 128)
Tevhidin Fazileti
1) Tevhid, imandır. İman ancak kelime-i tevhid ile gerçekleşir.

2) Tevhid, cennete giriş sebebidir.

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Herkim ‘Ortağı olmayan tek Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve rasulü olduğuna şehadet ederim derse, Allah onu cennetin sekiz kapısından hangisini isterse oradan cennete koyar.”

Müslim 28/46, Buhari 3253
Tevhid, tüm Nebi ve Rasullerin ortak çağrısıdır.

Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

﴿لَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَى قَوْمِهِ فَقَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللهَ مَا لَكُمْ مِّنْ إِلَهٍ غَيْرُهُ إِنِّيَ أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ﴾

“Andolsun ki, Biz Nuh’u kavmine gönderdik. Buna müteakiben Nuh hemen şöyle dedi; Ey kavmim! Allah’a kulluk edin! Sizin için O’ndan başka ilah yoktur! Kuşkusuz ki, ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum!”

Araf Suresi 59
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

﴿وَمَآ أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رَّسُولٍ إِلاَّ نُوحِي إِلَيْهِ أَنَّهُ لآ إِلَهَ إِلاَّ أَنَا فَاعْبُدُونِ﴾

“Senden önce hiçbir Rasul göndermedik ki ona: ‘Benden başka ilah yoktur. O halde bana ibadet edin!’ diye vahyetmiş olmayalım.”

Enbiya Suresi 25
*Arsızlığa “cesaret”,*
*Zinaya ise “aşk” dediler...*

⇢ Ve bir neslin ahlâkını, işte böyle sessizce ziyan ettiler.
⇢ Ahlâksızlığı süsleyip fazilet gibi gösterdiler...

_Oysa hakikat yerli yerinde duruyordu..._
_Ama gözler kör, kalpler mühürlüydü._
Heves, içi boş bir gemi gibidir; biner gidersin sanırsın, oysa ne yönü vardır ne varacağı bir kıyısı… Sürüklenirsin, ama hep batmaya doğru.
2025/06/28 06:49:01
Back to Top
HTML Embed Code: