"İnsanlar dünyada servetlerini artırmak için yarışırlar, oysa kıyamet günü onların önüne sadece amel defterleri konulacaktır."
İbnul Kayyım Rahimehullah
(el-Fevâid, s. 97)
İbnul Kayyım Rahimehullah
(el-Fevâid, s. 97)
❤2💯1
Forwarded from diraase
فالمحب الصادق: إن نطق نطق لله وبالله، وإن سكت سكت لله، وإن تحرك فبأمر الله، وإن سكن فسكونه استعانة على مرضاة الله، فهو لله وبالله ومع الله.
ابن القيم | مفتاح دار السعادة ٤٥٣/١
Gerçekten seven; konuştuğunda Allah için ve Allah hakkında konuşur. Sustuğunda, Allah için susar. Hareket etse, Allah’ın emriyle hareket eder. Dursa, onun bu duruşu Allah’ı râzı edecek şeyler için yardım istemek içindir. O Allah’ındır, Allah iledir, Allah ile birliktedir.
İbnu’l Kayyim | Miftâhu Dâri’s-Saâde 1/453
ابن القيم | مفتاح دار السعادة ٤٥٣/١
Gerçekten seven; konuştuğunda Allah için ve Allah hakkında konuşur. Sustuğunda, Allah için susar. Hareket etse, Allah’ın emriyle hareket eder. Dursa, onun bu duruşu Allah’ı râzı edecek şeyler için yardım istemek içindir. O Allah’ındır, Allah iledir, Allah ile birliktedir.
İbnu’l Kayyim | Miftâhu Dâri’s-Saâde 1/453
❤8👍1
"Allah katında üstünlük, sadece ilimle gerçekleşmez, bilakis hakka tabi olmak, onu tercih etmek ve Allah'ın rızasını talep etmek ile gerçekleşir.
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırız."
İbnu'l Kayyım rahimehullâh - İ'lâmü'l-Muvakkiîn - 2/229
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırız."
İbnu'l Kayyım rahimehullâh - İ'lâmü'l-Muvakkiîn - 2/229
❤7👍2💯1
İbnu’l Kayyım (rahimehullah) dedi ki:
“İhlas ve tevhid kalpte bir ağaçtır. Onun dalları amel, meyveleri; dünyada güzel bir hayat, ahirette ise nimet içinde ikamettir. Onun semeresi “Bitip tükenmeyen ve yasaklanmayan.” (Vakıa/33) olduğu gibi tevhîd semeresi ve ihlasta dünyada aynıdır. Şirk, yalan ve riya kalpte bir ağaçtır. Onun dünyada ki, semeresi korku, endişe, dert, göğsün daralması ve kalbin kararmasıdır. Onun ahiretteki semeresi ise zakkum ve azap içerisinde ikamettir.”
[El-Fevâid (164)]
“İhlas ve tevhid kalpte bir ağaçtır. Onun dalları amel, meyveleri; dünyada güzel bir hayat, ahirette ise nimet içinde ikamettir. Onun semeresi “Bitip tükenmeyen ve yasaklanmayan.” (Vakıa/33) olduğu gibi tevhîd semeresi ve ihlasta dünyada aynıdır. Şirk, yalan ve riya kalpte bir ağaçtır. Onun dünyada ki, semeresi korku, endişe, dert, göğsün daralması ve kalbin kararmasıdır. Onun ahiretteki semeresi ise zakkum ve azap içerisinde ikamettir.”
[El-Fevâid (164)]
🕊3👍1💯1
Forwarded from diraase
Kim Allah’ın kullarına yumuşak/nazik davranırsa, Allah da ona yumuşak davranır. Kim onlara merhamet ederse, Allah da ona merhamet eder. Kim onlara iyilik yaparsa, Allah da ona iyilik yapar. Kim onlara cömert davranırsa, Allah da ona cömert davranır. Kim onlara fayda vererek iyilikte bulunursa, Allah da ona iyilikte bulunur. Kim onların kusurlarını gizlerse, Allah da onun kusurlarını gizler. Kim onlardan iyiliğini esirgerse, Allah da ondan iyiliğini esirger. Kim O’nun yarattığına nasıl davranırsa, Allah da ona dünyada ve âhirette aynısıyla muamele eder. Nitekim Allah teâlâ kuluna, kulun O’nun kullarına karşı olduğu gibidir.
İbnu’l Kayyim | el-Vâbilu’s-Sayyib s. 35
İbnu’l Kayyim | el-Vâbilu’s-Sayyib s. 35
❤5💯1
İbnü’l-Kayyim şöyle demiştir:
“Kendisine Kur’ân okunan kişi, onu bizzat Allah’tan işitiyor ve Allah kendisine hitap ediyormuş gibi hissetmelidir. İşte o zaman, işittiği şeyin anlamları, latif incelikleri ve harikulade sırları kalbine hücum eder.”
[Medâricü’s-Sâlikîn 1/499]
“Kendisine Kur’ân okunan kişi, onu bizzat Allah’tan işitiyor ve Allah kendisine hitap ediyormuş gibi hissetmelidir. İşte o zaman, işittiği şeyin anlamları, latif incelikleri ve harikulade sırları kalbine hücum eder.”
[Medâricü’s-Sâlikîn 1/499]
❤5💯2
İbnu'l-Kayyîm rahimehullah şöyle dedi:
Cuma gecesinden Cuma günbatımına kadar geçen her saniye içinde sevap hazineleri vardır.
O halde Nebî ﷺ'e salâtı çoğalt.
Cuma gecesinden Cuma günbatımına kadar geçen her saniye içinde sevap hazineleri vardır.
O halde Nebî ﷺ'e salâtı çoğalt.
❤2
Forwarded from Münebbihat
💢Tavsiye Kanallar
https://www.tg-me.com/tilavetlerim
https://www.tg-me.com/munebbih
https://www.tg-me.com/islamkardesligimiz
https://www.tg-me.com/nadideeserlerr
https://www.tg-me.com/fevaidmuhammedbidris
https://www.tg-me.com/fevaidibnteymiyye
https://www.tg-me.com/ibnkayyimrahimehullah
https://www.tg-me.com/tilavetlerim
https://www.tg-me.com/munebbih
https://www.tg-me.com/islamkardesligimiz
https://www.tg-me.com/nadideeserlerr
https://www.tg-me.com/fevaidmuhammedbidris
https://www.tg-me.com/fevaidibnteymiyye
https://www.tg-me.com/ibnkayyimrahimehullah
👍2
"Kalbin hastalıklarının ilacı, Allah’ın kitabındadır. Eğer bir kalp, Kur’an ile huzur bulmazsa, hiçbir şey ona şifa vermez. Çünkü Allah, Kur’an hakkında şöyle buyurmuştur: ‘Biz Kur’an’dan, müminler için bir şifa ve rahmet indiriyoruz.’ (İsrâ 17:82) O hâlde, eğer kalbin hasta ise, ona en büyük ilaç Kur’an’dır."
İbn Kayyim, Zâdü’l-Meâd, c. 4, s. 7
İbn Kayyim, Zâdü’l-Meâd, c. 4, s. 7
❤5🕊1💯1
Forwarded from diraase
Allah’ın mahremlerinin çiğnendiğini, hudutlarının zâyi edildiğini, dininin terk edildiğini ve Rasûlü’nün ﷺ sünnetinden yüz çevrildiğini gördüğü hâlde serin bir kalp, suskun bir dil ve dilsiz bir şeytan gibi duran kimsede hangi din, ve hangi hayr kalmıştır?
Bâtıl ile konuşan konuşan şeytan olduğu gibi, böylesi bir kimse de dilsiz şeytandır.
Dînin başına gelen bu musîbet, yemekleri ve makamları sâlim olduğu sürece, din üzerinde cereyan eden olaylara aldırış etmeyen bu kimselerden başka kimden dolayıdır?
Onların en hayırlısı, dudaklarını yalayarak hüzünlenenlerdir. Eğer makâmından veya malından az bir şey alınmak için kendisiyle mücâdele edilecek olsa, varını yoğunu ve tüm enerjisini ortaya koyar, elindeki bütün gücüyle buna karşı koymanın üç şeklini de kullanır.
İşte bu kimseler, Allah’ın gözünden düşmeleri ve O’nun gadabını hak etmeleri ile birlikte, bir de farkında olmadan bu dünyâdaki en büyük belâ ile belâya uğratılmışlardır.
Bu belâ, kalplerin ölmesidir. Zira kalp ne kadar diri olursa, Allah ve Rasûlü için gadablanması o derece güçlü ve Dîn’e yardım ve desteği o kadar kâmil olur.
İbnu’l Kayyim -rahimahullah- | 'Alâmu’l Muvakki'în 2/510
Bâtıl ile konuşan konuşan şeytan olduğu gibi, böylesi bir kimse de dilsiz şeytandır.
Dînin başına gelen bu musîbet, yemekleri ve makamları sâlim olduğu sürece, din üzerinde cereyan eden olaylara aldırış etmeyen bu kimselerden başka kimden dolayıdır?
Onların en hayırlısı, dudaklarını yalayarak hüzünlenenlerdir. Eğer makâmından veya malından az bir şey alınmak için kendisiyle mücâdele edilecek olsa, varını yoğunu ve tüm enerjisini ortaya koyar, elindeki bütün gücüyle buna karşı koymanın üç şeklini de kullanır.
İşte bu kimseler, Allah’ın gözünden düşmeleri ve O’nun gadabını hak etmeleri ile birlikte, bir de farkında olmadan bu dünyâdaki en büyük belâ ile belâya uğratılmışlardır.
Bu belâ, kalplerin ölmesidir. Zira kalp ne kadar diri olursa, Allah ve Rasûlü için gadablanması o derece güçlü ve Dîn’e yardım ve desteği o kadar kâmil olur.
İbnu’l Kayyim -rahimahullah- | 'Alâmu’l Muvakki'în 2/510
❤4💯2
قال ابن القيم رحمه الله:
" فإنّ مَن لم يرَ نعمة الله عليه إلا في مأكله ومشربه وعافية بدنه ؛ فليس له نصيبٌ مِن العقل البتة،
فنعمة الله بالإسلام والإيمان، وجذب عبده إلى الإقبال عليه، والتلذذ بطاعته؛
هي أعظم النعم، وهذا إنما يُدرك :بنور العقل، وهداية التوفيق".
مدارج السالكين[٢٧٧/١]
İbn Kayyim rahimehullah şöyle dedi:
"Şayet bir kimse Allah’ın nimetlerini yalnızca yediği, içtiği ve bedeninin sağlığıyla sınırlı görüyorsa, onun akıldan hiçbir nasibi yoktur.
Çünkü Allah’ın İslam ve iman nimeti, kulunu Kendisine yönelmeye çekmesi ve O’na itaatin lezzetini tattırması en büyük nimetlerdir.
Ve bu ancak akıl nuruyla ve Allah’ın hidayet ve tevfik nasip etmesiyle idrak edilir."
(Medâricü’s-Sâlikîn, 1/277)
" فإنّ مَن لم يرَ نعمة الله عليه إلا في مأكله ومشربه وعافية بدنه ؛ فليس له نصيبٌ مِن العقل البتة،
فنعمة الله بالإسلام والإيمان، وجذب عبده إلى الإقبال عليه، والتلذذ بطاعته؛
هي أعظم النعم، وهذا إنما يُدرك :بنور العقل، وهداية التوفيق".
مدارج السالكين[٢٧٧/١]
İbn Kayyim rahimehullah şöyle dedi:
"Şayet bir kimse Allah’ın nimetlerini yalnızca yediği, içtiği ve bedeninin sağlığıyla sınırlı görüyorsa, onun akıldan hiçbir nasibi yoktur.
Çünkü Allah’ın İslam ve iman nimeti, kulunu Kendisine yönelmeye çekmesi ve O’na itaatin lezzetini tattırması en büyük nimetlerdir.
Ve bu ancak akıl nuruyla ve Allah’ın hidayet ve tevfik nasip etmesiyle idrak edilir."
(Medâricü’s-Sâlikîn, 1/277)
❤8💯3
قَالَ ابْــنُ الْقَيِّــمِ -رَحِمَـهُ اللـّٰـه- :
« أفضَـلُ مَا اكتَسَبَـتـهُ النُّفُـوس ؛ وَحَصَّلَتـهُ
الْقُلُـوب ؛ وَنَـالَ بِهِ العَبْـد الرِّفْعَـة فِي الدُّنْيـا
وَالْآخـرَة ؛ هـوَ الْعِلـمُ ؛ والْإِيمَـان » .
بَـدَائِـعُ الـفَـوَائِـدِ ( ١٠٣)
İbn Kayyim -rahimehullah- şöyle demiştir:
"Nefislerin elde edebileceği en değerli şey, kalplerin kazanabileceği en büyük kazanç ve kulun dünya ve ahirette yücelmesine vesile olan en üstün şey; ilim ve imandır."
(Bedâiu'l-Fevâid, 103)
« أفضَـلُ مَا اكتَسَبَـتـهُ النُّفُـوس ؛ وَحَصَّلَتـهُ
الْقُلُـوب ؛ وَنَـالَ بِهِ العَبْـد الرِّفْعَـة فِي الدُّنْيـا
وَالْآخـرَة ؛ هـوَ الْعِلـمُ ؛ والْإِيمَـان » .
بَـدَائِـعُ الـفَـوَائِـدِ ( ١٠٣)
İbn Kayyim -rahimehullah- şöyle demiştir:
"Nefislerin elde edebileceği en değerli şey, kalplerin kazanabileceği en büyük kazanç ve kulun dünya ve ahirette yücelmesine vesile olan en üstün şey; ilim ve imandır."
(Bedâiu'l-Fevâid, 103)
💯4❤2🕊1
قـال الإمام ابـن القيـم - رحـمه الله تعالى - :
لـولا أنـه سبحانـه يـداوي عـباده بأدويـة المحـن
والابتـلاء لطغـوا وبغـوا وعتـوا .
زاد المـعاد ١٧٣/٤
İmam İbn Kayyim -rahmetullahi aleyh- şöyle dedi:
"Eğer Allah Subhanehu ve Teâlâ kullarını sıkıntılar ve imtihanlarla tedavi etmeseydi, onlar azgınlaşır, haddi aşar ve isyan ederlerdi."
Zâdü’l-Meâd 4/173
لـولا أنـه سبحانـه يـداوي عـباده بأدويـة المحـن
والابتـلاء لطغـوا وبغـوا وعتـوا .
زاد المـعاد ١٧٣/٤
İmam İbn Kayyim -rahmetullahi aleyh- şöyle dedi:
"Eğer Allah Subhanehu ve Teâlâ kullarını sıkıntılar ve imtihanlarla tedavi etmeseydi, onlar azgınlaşır, haddi aşar ve isyan ederlerdi."
Zâdü’l-Meâd 4/173
❤6👍3💯2
قال الإمام ابن القيِّم رحمه الله:
"والعارف بِالله إنّما يشْكو إلى الله وَحده"
📚الفوائد (٨٧/١)
İmam İbn Kayyim (rahimehullah) şöyle demiştir:
"Allah'ı bilen kişi, yalnızca O'na şikâyette bulunur."
📚 El-Fevâid (1/87)
"والعارف بِالله إنّما يشْكو إلى الله وَحده"
📚الفوائد (٨٧/١)
İmam İbn Kayyim (rahimehullah) şöyle demiştir:
"Allah'ı bilen kişi, yalnızca O'na şikâyette bulunur."
📚 El-Fevâid (1/87)
❤5👍1
“Zikir meclisleri, meleklerin toplandığı yerlerdir.
Boş konuşma ve gaflet meclisleri ise şeytanların oturduğu yerlerdir.
İnsan, bu iki yerden birini seçmek zorundadır.
Kimle birlikte olursa, ahirette de onunla beraber olacaktır!”
İbni Kayyım Rahimehullah
Boş konuşma ve gaflet meclisleri ise şeytanların oturduğu yerlerdir.
İnsan, bu iki yerden birini seçmek zorundadır.
Kimle birlikte olursa, ahirette de onunla beraber olacaktır!”
İbni Kayyım Rahimehullah
❤10
Forwarded from Münebbihat
🌙 Ramazan Bayramımız Mubarek Olsun!
Herkese hayırlı bayramlar!
Ümmeti Muhammedﷺ'in işgallerden ve zulümlerden kurtulduğu tüm alim kadın erkek çocuk esirlerinin hürriyetine kavuştuğu bir bayram olması temennisi ile.
Teknik bir aksaklık nedeniyle bu kanala erişimimiz kısıtlandı. Ancak içeriklerimize yeni kanalımızda devam edeceğiz! Sizleri de aramızda görmek isteriz.
Ayrıca yeni kanalımızda yakında bir çekiliş yapacağız. Bu kanal ise arşiv olarak açık kalacaktır.
Yeni kanalımıza katılmak için: https://www.tg-me.com/mnbbht
Desteğiniz için şimdiden teşekkürler.
Herkese hayırlı bayramlar!
Ümmeti Muhammedﷺ'in işgallerden ve zulümlerden kurtulduğu tüm alim kadın erkek çocuk esirlerinin hürriyetine kavuştuğu bir bayram olması temennisi ile.
Teknik bir aksaklık nedeniyle bu kanala erişimimiz kısıtlandı. Ancak içeriklerimize yeni kanalımızda devam edeceğiz! Sizleri de aramızda görmek isteriz.
Ayrıca yeni kanalımızda yakında bir çekiliş yapacağız. Bu kanal ise arşiv olarak açık kalacaktır.
Yeni kanalımıza katılmak için: https://www.tg-me.com/mnbbht
Desteğiniz için şimdiden teşekkürler.
❤1
Forwarded from İbn Receb El-Hanbeli
قال ابن رجب الحنبلي؛
أفضل الصدقة تعليم الجاهل أو إيقاظ الغافل.
مجموع الرسائل
İbn Receb el Hanbeli dedi ki;
En faziletli sadaka, cahili yetiştirmek (öğretmek) veya gâfili ikaz etmektir.
Mecmûū-r Resâil
أفضل الصدقة تعليم الجاهل أو إيقاظ الغافل.
مجموع الرسائل
İbn Receb el Hanbeli dedi ki;
En faziletli sadaka, cahili yetiştirmek (öğretmek) veya gâfili ikaz etmektir.
Mecmûū-r Resâil
❤5