Forwarded from İbn Receb El-Hanbeli
https://www.tg-me.com/fevaidmuhammedbidris
https://www.tg-me.com/fevaidibnteymiyye
https://www.tg-me.com/ibnkayyimrahimehullah
Kanallarından sonra İbn Receb el-Hanbelî Rahimehullah'ın sözlerini paylaşacağımız kanalımıza bekleriz:
https://www.tg-me.com/ibnrecebelhanbeli
https://www.tg-me.com/fevaidibnteymiyye
https://www.tg-me.com/ibnkayyimrahimehullah
Kanallarından sonra İbn Receb el-Hanbelî Rahimehullah'ın sözlerini paylaşacağımız kanalımıza bekleriz:
https://www.tg-me.com/ibnrecebelhanbeli
Forwarded from Münebbihat
İmam İbnu’l-Kayyim (rahimehullah) şöyle dedi:
"Rabbin hakkında hüsnü zannın ve O’na olan ümidin ne kadar güçlü ise, O’na tevekkülün de o kadar güçlü olur.
Bu sebeple bazı âlimler tevekkülü, Allah hakkında hüsnü zan beslemek olarak açıklamışlardır."
Medâricü’s-Sâlikîn (2/121)
"Rabbin hakkında hüsnü zannın ve O’na olan ümidin ne kadar güçlü ise, O’na tevekkülün de o kadar güçlü olur.
Bu sebeple bazı âlimler tevekkülü, Allah hakkında hüsnü zan beslemek olarak açıklamışlardır."
Medâricü’s-Sâlikîn (2/121)
❤7👍1
Forwarded from Münebbihat
İbn Kayyım rahimehullah şöyle söylemiştir:
"Herkesin içine düştüğü gizli felaketlerden biri de şudur: Kul, Allah'ın taksim ve takdir ettiği bir nimetin içerisindedir lakin bir süre sonra bu nimetten sıkılır ve sahip olduğu nimetin kendince daha hayırlı olan başka bir nimetle değiştirilmesini ister. Fakat Allah Teâlâ merhameti gereği kulunu bu nimetten mahrum bırakmaz. Onun cehaletini ve kendisi için yaptığı bu kötü tercihi mazur görür.
Allah Teâlâ bir kulun hayrını ve rüşdünü murat ettiğinde onu, içinde bulunduğu nimete ve kendisinden razı olduğuna şahit tutar. Nimetine şükredebilmeyi ona ilham eder."
El-Fevaid
"Herkesin içine düştüğü gizli felaketlerden biri de şudur: Kul, Allah'ın taksim ve takdir ettiği bir nimetin içerisindedir lakin bir süre sonra bu nimetten sıkılır ve sahip olduğu nimetin kendince daha hayırlı olan başka bir nimetle değiştirilmesini ister. Fakat Allah Teâlâ merhameti gereği kulunu bu nimetten mahrum bırakmaz. Onun cehaletini ve kendisi için yaptığı bu kötü tercihi mazur görür.
Allah Teâlâ bir kulun hayrını ve rüşdünü murat ettiğinde onu, içinde bulunduğu nimete ve kendisinden razı olduğuna şahit tutar. Nimetine şükredebilmeyi ona ilham eder."
El-Fevaid
❤5
Forwarded from Nadide Eserler
İbn Kayyım Rahimehullah şöyle demiştir:
"Kul, önce kendisine ve sonra başka larına karşı hakkı ayakta tuttuğunda ve bu duruşu Allah ile ve Allah için olduğunda, hiçbir şey ona karşı duramaz. Gökler, yeryüzü ve dağlar ona tuzak kursa bile Allah, onların zahmetine karşı kuluna yeter; ona bir ferahlık ve çıkış yolu sağlar."
"Kul, önce kendisine ve sonra başka larına karşı hakkı ayakta tuttuğunda ve bu duruşu Allah ile ve Allah için olduğunda, hiçbir şey ona karşı duramaz. Gökler, yeryüzü ve dağlar ona tuzak kursa bile Allah, onların zahmetine karşı kuluna yeter; ona bir ferahlık ve çıkış yolu sağlar."
❤5👍1
Kur’an’da “hüzün” kelimesi sadece iki şekilde geçer: biri yasaklama, diğeri yok saymadır.
Yasaklanması: “Gevşemeyin, üzülmeyin.”
Yok sayılması: “Onlara korku yoktur, onlar da üzülmeyeceklerdir.”
Bunun hikmeti şudur: Hüzün, kişiyi harekete geçirmez ve kalbe bir fayda sağlamaz. Şeytanın en çok istediği şey, kulun üzülmesidir. Çünkü hüzün, insanı yolundan alıkoyar ve ilerlemesini durdurur.
|İbn kayyım|Rahimehullah
Yasaklanması: “Gevşemeyin, üzülmeyin.”
Yok sayılması: “Onlara korku yoktur, onlar da üzülmeyeceklerdir.”
Bunun hikmeti şudur: Hüzün, kişiyi harekete geçirmez ve kalbe bir fayda sağlamaz. Şeytanın en çok istediği şey, kulun üzülmesidir. Çünkü hüzün, insanı yolundan alıkoyar ve ilerlemesini durdurur.
|İbn kayyım|Rahimehullah
❤3👍2✍1
قال الامام ابن القيم رحمه الله`
أعظم الرِّبْح فِي الدُّنْيَا أَن تشغل نَفسك كل وَقت بِمَا هُوَ أولى بهَا وأنفع لَهَا فِي معادها
> ( الفوائد ٣١ »)
İmam İbn-i Kayyim رَحِمَہُ اللّهُ şöyle demiştir:
Bu dünyada en büyük kazanç, her zaman sizin için en önemli ve ahirette size en faydalı olan şeyle meşgul olmanızdır.
(Fevaid, 31")
أعظم الرِّبْح فِي الدُّنْيَا أَن تشغل نَفسك كل وَقت بِمَا هُوَ أولى بهَا وأنفع لَهَا فِي معادها
> ( الفوائد ٣١ »)
İmam İbn-i Kayyim رَحِمَہُ اللّهُ şöyle demiştir:
Bu dünyada en büyük kazanç, her zaman sizin için en önemli ve ahirette size en faydalı olan şeyle meşgul olmanızdır.
(Fevaid, 31")
❤4👍3✍1💯1
قَال ابْـنُ القَيِّـمُ رَحِمَـهُ الله :
«من عقوبات المعاصي جعل القلب أعمى أصمَّ أبكم.»
- الداء والدواء (٢٧٥).📚
• İbn Kayyım رَحِمَہُ اللّهُ şöyle demiştir:
“Günahların cezalarından biri de kalbin kör, sağır ve dilsiz olmasıdır.”
(Ed de'u ved deva)
«من عقوبات المعاصي جعل القلب أعمى أصمَّ أبكم.»
- الداء والدواء (٢٧٥).📚
• İbn Kayyım رَحِمَہُ اللّهُ şöyle demiştir:
“Günahların cezalarından biri de kalbin kör, sağır ve dilsiz olmasıdır.”
(Ed de'u ved deva)
❤7
İbn Kayyım Rahimehullah şöyle dedi;
“Gerçek cömertlik, verirken verdiğini hissettirmemektir.”
📚 Ravdatü’l-Muhibbîn, s. 144
“Gerçek cömertlik, verirken verdiğini hissettirmemektir.”
📚 Ravdatü’l-Muhibbîn, s. 144
❤5👍2💯1
Forwarded from diraase
وأطيب العيش وألذه على الإطلاق: عيش المشتاقين المستأنسين، فحياتهم هي الحياة الطيبة في الحقيقة، ولا حياة للعبد أطيب ولا أنعم ولا أهنأ منها.
ابن القيم | الجواب الكافي ١٢٩
Bütün hayatların en güzeli ve en lezzetlisi, Allah’a özlem duyanların ve O’nunla huzur bulanların hayâtıdır. Onların hayâtı gerçek güzel hayattır ve kul için bundan daha güzel, nimetçe daha bol ve daha mutlu bir hayât yoktur.
İbnu’l Kayyim | el-Cevâbu’l-Kâfî 129
ابن القيم | الجواب الكافي ١٢٩
Bütün hayatların en güzeli ve en lezzetlisi, Allah’a özlem duyanların ve O’nunla huzur bulanların hayâtıdır. Onların hayâtı gerçek güzel hayattır ve kul için bundan daha güzel, nimetçe daha bol ve daha mutlu bir hayât yoktur.
İbnu’l Kayyim | el-Cevâbu’l-Kâfî 129
❤7✍2💯1
Forwarded from MÜREKKEBİN GÖLGESİNDE
قال الإمام ابن القيم رحمه الله :
« عَلَى قَدْرِ رَغْبَةِ العَبْدِ فِي الدُّنْيَا وَرِضَاهُ بِهَا، يَكُونُ تَثَاقُلُهُ عَنْ طَاعَةِ اللهِ وَطَلَبِ الآخِرَةِ ».
[الفوائد (صـ -١٣٩)]
İmam İbnul Kayyım Rahimehullah dedi ki:
"Kulun dünyaya olan rağbeti ve ondan hoşnutluğu arttıkça, Allah’a itaatte gevşekliği ve ahireti talep etmedeki isteksizliği de o oranda artar."
(Fevaid,139)
« عَلَى قَدْرِ رَغْبَةِ العَبْدِ فِي الدُّنْيَا وَرِضَاهُ بِهَا، يَكُونُ تَثَاقُلُهُ عَنْ طَاعَةِ اللهِ وَطَلَبِ الآخِرَةِ ».
[الفوائد (صـ -١٣٩)]
İmam İbnul Kayyım Rahimehullah dedi ki:
"Kulun dünyaya olan rağbeti ve ondan hoşnutluğu arttıkça, Allah’a itaatte gevşekliği ve ahireti talep etmedeki isteksizliği de o oranda artar."
(Fevaid,139)
❤12
Forwarded from Münebbihat
Dört şey bedeni dağıtır: Stres, Keder, Açlık, Uykusuzluk.
Dört şey yüzü kurutur, yüzün tazeliğini, sevincini ve parlaklığını götürür: Yalan, Hayasızlık, ilimsiz olarak çokca sual vermek, Çokca günahlara dalmak.
Dört şey de yüzün tazeliğini ve sevincini artırır: Cömertlik, Vefalı olmak, Şerefli amel sahibi olmak, Takvalı olmak.
Dört şey düşmancılığı ve nefreti celb eder: Tekebbür, Hased, Yalan, Söz gezdiren.
Dört şey (Allah'ın) rızasını uzaklaştırır: Sabahtan sonra yatmak, Az namaz kılmak, Tembellik, Hıyanet.
[İbnu'l-Kayyim]
Dört şey yüzü kurutur, yüzün tazeliğini, sevincini ve parlaklığını götürür: Yalan, Hayasızlık, ilimsiz olarak çokca sual vermek, Çokca günahlara dalmak.
Dört şey de yüzün tazeliğini ve sevincini artırır: Cömertlik, Vefalı olmak, Şerefli amel sahibi olmak, Takvalı olmak.
Dört şey düşmancılığı ve nefreti celb eder: Tekebbür, Hased, Yalan, Söz gezdiren.
Dört şey (Allah'ın) rızasını uzaklaştırır: Sabahtan sonra yatmak, Az namaz kılmak, Tembellik, Hıyanet.
[İbnu'l-Kayyim]
❤12
Forwarded from MÜREKKEBİN GÖLGESİNDE
قال الإمام ابن القيم رحمه الله:
[ومن علامات العارف بالله أنَّه لا يأسف على فائت ولا يفرح بآتٍ؛ لأنَّه ينظرُ إلى الأشياء بعينِ الفناءِ والزَّوال، لأنَّها في الحقيقة كالظّلال والخيال.]
مدارج السَّالكين (3/(340-341).)
İmam İbnü'l-Kayyim rahimehullah şöyle demiştir:
"Allah’ı gerçekten tanıyan (ârif) kimsenin alametlerinden biri de, elinden kaçana üzülmemesi, gelecek olana da sevinmemesidir. Çünkü o, her şeye fâni ve geçici gözüyle bakar. Zira hakikatte her şey, gölge ve hayal gibidir."
(Medâricu’s-Sâlikîn, cilt 3, s. 340-341)
[ومن علامات العارف بالله أنَّه لا يأسف على فائت ولا يفرح بآتٍ؛ لأنَّه ينظرُ إلى الأشياء بعينِ الفناءِ والزَّوال، لأنَّها في الحقيقة كالظّلال والخيال.]
مدارج السَّالكين (3/(340-341).)
İmam İbnü'l-Kayyim rahimehullah şöyle demiştir:
"Allah’ı gerçekten tanıyan (ârif) kimsenin alametlerinden biri de, elinden kaçana üzülmemesi, gelecek olana da sevinmemesidir. Çünkü o, her şeye fâni ve geçici gözüyle bakar. Zira hakikatte her şey, gölge ve hayal gibidir."
(Medâricu’s-Sâlikîn, cilt 3, s. 340-341)
❤6🕊3✍1
قال ابن القيم رحمه الله :
ولَقد بَڪىٰ سُفيَان الثَّوري لَيلة إلىٰ الصَّبَاح
فلمَّا أصبَح قِيل لَه: ڪلُّ هذَا خوفًـا مِن الذُّنـوب ؟ فَأخذَ تِبنةً منَ الأرض ، و قَال : الذُّنوب أهوَن مِن هَذا و إنَّما أبڪي مِن خَوف سُوء الخَـاتمة ! "
İmam İbnu'l-Kayyim Rahimehullah şöyle dedi:
Sufyan es-Sevri Rahimehullah bir gece sabaha kadar ağladı.
Sabah olunca ona 'Bunca ağlayış günahlardan korktuğun için mi?' diye soruldu. O da yerden bir saman çöpü aldı ve şöyle dedi: 'Günahlar bunun kadar bile değil; asıl korkum kötü bir sonla ölmektir!'
ولَقد بَڪىٰ سُفيَان الثَّوري لَيلة إلىٰ الصَّبَاح
فلمَّا أصبَح قِيل لَه: ڪلُّ هذَا خوفًـا مِن الذُّنـوب ؟ فَأخذَ تِبنةً منَ الأرض ، و قَال : الذُّنوب أهوَن مِن هَذا و إنَّما أبڪي مِن خَوف سُوء الخَـاتمة ! "
İmam İbnu'l-Kayyim Rahimehullah şöyle dedi:
Sufyan es-Sevri Rahimehullah bir gece sabaha kadar ağladı.
Sabah olunca ona 'Bunca ağlayış günahlardan korktuğun için mi?' diye soruldu. O da yerden bir saman çöpü aldı ve şöyle dedi: 'Günahlar bunun kadar bile değil; asıl korkum kötü bir sonla ölmektir!'
❤5
Ka'b şöyle demiştir:
"Yeryüzü, ancak orada günahlar işlendiğinde sarsılır. Allah'ın üzerinde yapılanlardan haberdar olması korkusuyla gürler". (böylece deprem olur.)
İbn Kayyim, Ed-Dâ Ve'd-Devâ (s.62)
"Yeryüzü, ancak orada günahlar işlendiğinde sarsılır. Allah'ın üzerinde yapılanlardan haberdar olması korkusuyla gürler". (böylece deprem olur.)
İbn Kayyim, Ed-Dâ Ve'd-Devâ (s.62)
❤4👍2
Forwarded from MÜREKKEBİN GÖLGESİNDE
ابن القيِّم :
ومِن أحسنِ كلامِ العامَّةِ قولهم :
لا همَّ مع الله ..
📜مدارج السَّالكين ١/ ٤٦٨
İbnu'l Kayyim Rahimehullah şöyle demiştir:
Halk arasında en güzel sözlerden biri de şudur:
“Allah ile beraber keder yoktur.”
(Medâricü’s-Sâlikîn, 1/468)
ومِن أحسنِ كلامِ العامَّةِ قولهم :
لا همَّ مع الله ..
📜مدارج السَّالكين ١/ ٤٦٨
İbnu'l Kayyim Rahimehullah şöyle demiştir:
Halk arasında en güzel sözlerden biri de şudur:
“Allah ile beraber keder yoktur.”
(Medâricü’s-Sâlikîn, 1/468)
❤4👍1🕊1
Forwarded from MÜREKKEBİN GÖLGESİNDE
İbn Kayyım El Cevziyye rahimehullah dedi ki:
İnsanlar dünya ile zengin olmak istediklerinde, Sen de Allah(c.c) ile zengin olmayı dile
(Allah'tan(c.c) gayrısına bel bağlama)
Onlar dünyayla sevindiklerinde
Sen de Allah(c.c) ile sevin.
Onlar sevdikleriyle dost olunca,
Sen de Allah(c.c) ile dost olmayı unutma!
Onlar kendilerine izzet ve şeref versin diye büyüklerine ve efendilerine hallerini itiraf ederler ve onlara yakınlaşmaya çalışırlar.
Sen de Allah(c.c) halini itiraf et ve O'na karşı sevgili ol.
Kuşkusuz böylece izzet ve şerefin en yücesine ulaşırsın.
el-Fevaid S:211
İnsanlar dünya ile zengin olmak istediklerinde, Sen de Allah(c.c) ile zengin olmayı dile
(Allah'tan(c.c) gayrısına bel bağlama)
Onlar dünyayla sevindiklerinde
Sen de Allah(c.c) ile sevin.
Onlar sevdikleriyle dost olunca,
Sen de Allah(c.c) ile dost olmayı unutma!
Onlar kendilerine izzet ve şeref versin diye büyüklerine ve efendilerine hallerini itiraf ederler ve onlara yakınlaşmaya çalışırlar.
Sen de Allah(c.c) halini itiraf et ve O'na karşı sevgili ol.
Kuşkusuz böylece izzet ve şerefin en yücesine ulaşırsın.
el-Fevaid S:211
❤9👍2
Forwarded from Nadide Eserler
İmam İbnu'l Kayyim (Allah ona rahmet etsin) şöyle demektedir:
"Böylesi bir kimse hangi dine mensuptur ve onda hangi hayır bulunur ki, Allah’ın haramlarının çiğnenmesine, hudutlarının ihlal edilmesine, dininin terk edilmesine ve Rasulullah’ın (Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun) sünnetine sırt çevrilmesine şahit olduğu hâlde kalbi duyarsız, dili suskun kalır?! Hakkı konuşmaktan çekinen dilsiz şeytan ne ise, batılı haykıran da ancak konuşan bir şeytandır!
İçlerinden en iyisi dahi ancak üzüntüyle iç çeker ve hayıflanır. Ancak eğer makamına veya malına dokunan en küçük bir zarar söz konusu olursa, hemen harekete geçer; var gücüyle çalışır, elindekini feda eder ve gayret gösterir. O vakit, elinden geldiğince inkârın üç mertebesini –eliyle, diliyle ve kalbiyle– yerine getirmek için çaba sarf eder.
Fakat bu kimseler, Allah katında değerlerini yitirmiş, O’nun gazabına uğramışlardır. Bununla birlikte, dünyada da en büyük musibet ile imtihan edilmişlerdir; fakat kendileri bunun farkında bile değildirler. O musibet ise kalplerinin ölümüdür!
Çünkü kalp ne kadar canlı ve diri olursa, onun Allah ve Rasulü (Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun) için duyduğu öfke o kadar güçlü, dini uğrunda gösterdiği mücadele de o kadar kamil olur."
İ‘lâmü’l-Muvakkıîn, 1/372
"Böylesi bir kimse hangi dine mensuptur ve onda hangi hayır bulunur ki, Allah’ın haramlarının çiğnenmesine, hudutlarının ihlal edilmesine, dininin terk edilmesine ve Rasulullah’ın (Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun) sünnetine sırt çevrilmesine şahit olduğu hâlde kalbi duyarsız, dili suskun kalır?! Hakkı konuşmaktan çekinen dilsiz şeytan ne ise, batılı haykıran da ancak konuşan bir şeytandır!
İçlerinden en iyisi dahi ancak üzüntüyle iç çeker ve hayıflanır. Ancak eğer makamına veya malına dokunan en küçük bir zarar söz konusu olursa, hemen harekete geçer; var gücüyle çalışır, elindekini feda eder ve gayret gösterir. O vakit, elinden geldiğince inkârın üç mertebesini –eliyle, diliyle ve kalbiyle– yerine getirmek için çaba sarf eder.
Fakat bu kimseler, Allah katında değerlerini yitirmiş, O’nun gazabına uğramışlardır. Bununla birlikte, dünyada da en büyük musibet ile imtihan edilmişlerdir; fakat kendileri bunun farkında bile değildirler. O musibet ise kalplerinin ölümüdür!
Çünkü kalp ne kadar canlı ve diri olursa, onun Allah ve Rasulü (Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun) için duyduğu öfke o kadar güçlü, dini uğrunda gösterdiği mücadele de o kadar kamil olur."
İ‘lâmü’l-Muvakkıîn, 1/372
❤5👍2
Forwarded from Münebbihat
وَإِذَا أَذْنَبَ الْعَبْدُ الْمُوَحِّدُ الْمُتَّبِعُ لِسَبِيلِهِ وَسُنَّةِ رَسُولِهِ ﷺ اسْتَغْفَرَ لَهُ حَمَلَةُ الْعَرْشِ وَمَنْ حَوْلَهُ.
Allame İbnu Kayyım - Allah ona rahmet etsin- der ki:
" Muvahhid, Rasulünün صلى الله عليه وسلم sünnetine ittiba eden bir kul günah işlediğinde arşı taşıyan, arşın etrafında ki tüm melekler onun için Allah'tan bağışlanma talebinde bulunurlar..."
ed Dau ve'd Deva/ 108.syf
Allame İbnu Kayyım - Allah ona rahmet etsin- der ki:
" Muvahhid, Rasulünün صلى الله عليه وسلم sünnetine ittiba eden bir kul günah işlediğinde arşı taşıyan, arşın etrafında ki tüm melekler onun için Allah'tan bağışlanma talebinde bulunurlar..."
ed Dau ve'd Deva/ 108.syf
❤6
Forwarded from Münebbihat
İbn Kayyim Rahimehullah şöyle demiştir:
“Mutlak afiyet şudur:
Küfürden, fısktan, isyandan, gafletten ve Allah’a yüz çevirmekten selâmette olmak;
Allah’ın sevdiği şeyleri yapmak
ve hoşlanmadığı şeyleri terk etmektir.
İşte bu, afiyetin hakikatidir.
Bu sebeple Rab Teâlâ’dan afiyetten daha çok sevdiği bir şey istenmemiştir.
Çünkü afiyet, tüm şerlerden ve onların sebeplerinden kurtuluşu içine alan kapsamlı bir kelimedir.”
[Şifâu’l-Alîl, c.1, s.364]
“Mutlak afiyet şudur:
Küfürden, fısktan, isyandan, gafletten ve Allah’a yüz çevirmekten selâmette olmak;
Allah’ın sevdiği şeyleri yapmak
ve hoşlanmadığı şeyleri terk etmektir.
İşte bu, afiyetin hakikatidir.
Bu sebeple Rab Teâlâ’dan afiyetten daha çok sevdiği bir şey istenmemiştir.
Çünkü afiyet, tüm şerlerden ve onların sebeplerinden kurtuluşu içine alan kapsamlı bir kelimedir.”
[Şifâu’l-Alîl, c.1, s.364]
❤5💯2