Telegram Web Link
"Dua edeceğinde vaktin dar olur, dile getirmek istediğin ihtiyaçların çok olursa bütün duanı Allah'tan af dilemeye ayır. Çünkü Allah seni affederse ihtiyaçlarını sen istemeden de verir."

İbnü'l-Kayyim Rahimehullah
9
قال ابن القيم رحمة الله

"لَيْسَ اُحْدُ من خلقه إِلَّا وَهُوَ مُحْتَاج الى عَفوه ومغفرته كَمَا هُوَ مُحْتَاج الى فَضله وَرَحمته"

( مفتاح دار السعادة 869 )

İbnul Kayyım Rahimehullah dedi ki:
Mahlukatın tamamı onun fazlına ve rahmetine muhtaç olduğu gibi affına ve mağfiretine de muhtaçtır.

(Saadet Yurdunun Anahtarı)
6👍1
قال ابن القيم رحمه الله:

"من عرف الله تعالى اتسع عليه كل ضيق".

(مدارج السالكين 3/ 317)

İbn Kayyim Rahimehullah şöyle demiştir:

"Allah'ı tanıyan kimseye tüm darlıklar genişler."

Medaricussalikin 3/317
8
قال الإمام ابن القيم رحمه الله (ت٧٥۱هــ) :

ومن الكبائر :

- الفرح بأذى المسلمين ،
- والشماتة بمصيبتهم .

مدارج السالكين ٤۰٢/۱

İmam İbnul Kayyım Rahimehullah dedi ki:
Müslümanların acısına sevinip musibetleri ile alay etmek büyük günahlardandır.

(Medaricus Salikin)
5
Forwarded from Tevhid E-Kütüphane
İmâm Ibnu'l Kayyim {Rahimehullah} dedi ki: Önemli olan amel etmek değil. Bilelim ki önemli olan o ameli fesattan ve boşa gitmekten korumaktır. {El-Vâbilu's Sayyib, 29}

İmâm İbnul kayyim rahimehullah dedi ki: Kıyamet gününde kul için en büyük pişmanlıklardan biri: Amel edenin ameline en çok ihtiyaç duyduğu o günde Dünyada ki bütün çabalarının boşa olduğunu ve kendisine hiçbir fayda vermediğini görmesidir. Gayretlerinin kendilerine fayda verdiğini görenler işte onlar saadet içererisindelerdir. [Er-risaletü'l tebukiyye]
Forwarded from تزكية النفس
Kimileri şöyle demiştir: "Her kim Allah'ı özlerse, her şey de o kişiyi özler." Bu sebeple bazı kişiler şöyle demiştir: "Ben Allah'a özlem duyunca, her şey de beni özlüyor. O zaman da ben tüm o şeyleri bir tarafa bırakıyor, terk ediyorum."

İbn Kayyım
32
Forwarded from Münebbihat
Göğsün daralmasının en önemli sebebleri;

Allahu Teala'dan uzaklaşmak,
Kalbin Allah'tan başkasına bağlanması,

(her türlü umut ve ümit beklemek)...
Allah'ın zikrinden gafil olmak ve
O'ndan başkasını sevmektir.


İbn Kayyım Rahimehullah
💯5
طوبى لمن شغله عيبه عن عيوب الناس، وويل لمن نسي عيبه وتفرغ لعيوب الناس، فالأول علامة السعادة، والثاني علامة الشقاوة".

طريق الهجرتين
ابن القيم (رحمه الله)
Müjdeler olsun şu kimseye ki;
Kendi hataları kendisini insanların hatalarından alıkoymuştur.
Yazıklar olsun şu kimseye ki;
İnsanların hatalarına odaklanıp kendi hatasını unutmuştur.
Birincisi saadetin ikincisi ise bedbahtlığın alametidir.

(İki hicret yolu)
İbnul Kayyım Rahimehullah
3
İbn Kayyim (rahimehullah) şöyle demiştir:

فَطَلَبُ الْعِلْمِ مِنْ أَفْضَلِ الْحَسَنَاتِ، وَالْحَسَنَاتُ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ، فَجَدِيرٌ أَنْ يَكُونَ طَلَبُ الْعِلْمِ ابْتِغَاءَ وَجْهِ اللَّهِ يُكَفِّرُ مَا مَضَى مِنَ السَّيِّئَاتِ، فَقَدْ دَلَّتِ النُّصُوصُ أَنَّ اتِّبَاعَ السَّيِّئَةِ الْحَسَنَةَ تَمْحُوهَا، فَكَيْفَ بِمَا هُوَ مِنْ أَفْضَلِ الْحَسَنَاتِ وَأَجَلِّ الطَّاعَاتِ!

"İlim talep etmek, en faziletli iyiliklerdendir ve iyilikler kötülükleri giderir. Allah rızasını gözeterek ilim talep etmek, geçmişteki günahları silmesi dikkate şayandır. Zira naslar, bir kötülüğün ardından yapılan iyiliğin o kötülüğü sileceğini göstermektedir. Peki ya en faziletli iyiliklerden ve en büyük ibadetlerden biri olan ilim talebi nasıl olur!"

Miftâhu Dâri's-Saâde (1/289-290)
9
"Rafıziler Allah'ın yarattıkları
içinde en yalancı kimselerdir."

İbn Kayyim Rahimehullah
5
Forwarded from diraase
وكذلك النفس فإنها تخبث بالشهوات والمعاصي وتضعف.

ابن القيم رحمه الله | الداء والدواء ٩٠/١


Ve aynı şekilde, nefis de arzular ve günahlar sebebiyle kirlenir ve zayıflar.

İbnu’l Kayyim rahimahullah | ed-Dâu ve’d-Devâ 1/90
4
قال الإمام ابن القيم رحمه الله تعالى:

قال بعض السلف: جعل اللهُ لكل عمل جزاءً من جنسه، وجعل جزاء التوكل عليه نفس كفايته لعبده، فقال تعالى : (وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى الله فَهُوَ حَسْبُهُ) [الطلاق: 3]، ولم يقل: نؤته كذا وكذا من الأجر ـ كما قال في الأعمال ـ ، بل جعل نفسه سبحانه كافِيَ عبده المتوكِّل عليه وحسبَه وواقيَة، فلو توكل العبدُ على الله حق توكله وكادته السموات والأرض ومَنْ فيهنّ لجعل له مخرجاً من ذلك وكفاه ونَصَره.

بدائع الفوائد (2 / 239 - 240).

İmam İbn Kayyim (Allah ona rahmet eylesin) şöyle demiştir:

Seleften bazıları demiştir ki: Allah her amel için cinsinden bir karşılık belirlemiştir ve tevekkülün karşılığı olarak da kuluna bizzat kendisinin kâfi gelmesini karşılık kılmıştır. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'a tevekkül ederse, O ona yeter." (Talak: 3).

Amellerde olduğu gibi "ona şu kadar ecir vereceğiz" dememiştir. Bilakis kendisini kuluna kâfi, koruyucu ve yeterli kılmıştır. Eğer kul Allah'a gerçek anlamda tevekkül ederse, gökler ve yer, içindekilerle ona tuzak kursalar bile Allah ona bir çıkış yolu sağlar, onu korur ve yardım eder.

Bedâi‘u’l-Fevâid (2 / 239 - 240).
5👍2
✍️قال ابن القيم رحمه الله:
"كان شيخ الإسلام ابن تيمية يسعى في حوائج الناس سعياً شديداً ؛ لأنه يعلم أنه كلما أعان غيره أعانه الله 📚

✍️İbn-i Kayyim (Rahimehullah) şöyle demiştir:
"İbn Teymiyye (rahimehullah) insanların ihtiyaçlarını karşılama konusunda çok ciddi bir şekilde acele ederdi, Çünkü ne zaman bir başkasına yardım etse, Allah'ın da ona yardım edeceğini biliyordu."

📚[Ravdatul Muhibbin| 1/168]
6👍2
Kalpteki;

Kararsızlığı ancak Allah'a yönelmek giderir.
Dağınıklığı ancak Allah'a itaat etmek toparlar.
Yalnızlığı ancak Allah ile ünsiyete geçmek bitirir.
Hüznü ancak Allah'a sığınıp dua ve tevekkül etmek dağıtır.
İhtiyacı ancak Allah'ı sevmek karşılar.

İbnü'l-Kayyim
16
"Küfrün dört temel sütunu vardır; kibir, haset, öfke ve şehvet. Kibir itaate mani olur, haset nasihat etmeye ve kabul etmeye, öfke adaletli olmaya, şehvet ise kulluk etmeye mani olur."

İbnu’l Kayyim Rahimehullah
7👍1
📍LÂ İLÂHE İLLALLAH KELİMESİ

💬  İbn Kayyim rahimehullah dedi ki:

« Bu kelimenin nuru ne kadar büyür ve kuvvetlenirse, şüphe ve şehvetleri o ölçüde kırar. Bazen öyle bir hale gelir ki artık onda ne şüphe ne şehvet ne de günah görülür, bütün bunları yok eder. Tevhidinde samimi olan, yani Allah’a hiç birşeyi ortak koşmayanın hali böyledir ».

📚 Medâric Es-Sâlikîn 1/355
2
وَكانَ شَيْخُ الإسْلامِ ابْنُ تَيْمِيَّةَ - رَحِمَهُ اللَّهُ - إذا اشْتَدَّتْ عَلَيْهِ الأُمُورُ: قَرَأ آياتَ السَّكِينَةِ

Şeyhu'l İslam İbnu Teymiye -rahimehullah- devamlı (yaşadığı) olaylar kendisine ağır geldiğinde sekinet ayetini ( Tevbe/40) okurdu.

İbn Kayyım rahimehullah
3
‏قال ابن القيم:
التوحيد أصفى شيء وأنزهه وأنظفه
فأدنى شيء يخدشه ويدنّسه ويؤثّر فيه،
فهو كأبيض ثوب يكون يؤثّر فيه أدنى أثر
وكالمرآة الصافية جدا أدنى شيء يؤثر فيها
ولهذا تشوّشه اللحظة واللفظة والشهوة الخفية
فإن بادر صاحبه وقلع ذلك الأثر بضده
وإلا استحكم وصار طبعا يتعسّر عليه قلعه

İbn Kayyim şöyle demiştir:

"Tevhid en saf, en temiz ve en arı şeydir. En küçük bir şey bile onu zedeler, kirletir ve etkiler. O, üzerine en ufak bir lekenin dahi iz bırakacağı beyaz bir elbise gibidir. Aynı şekilde, en küçük şeyin etkileyebileceği çok net bir ayna gibidir. Bu nedenle, bir anlık bir bakış, bir kelime ya da gizli bir arzu bile onu bulanıklaştırabilir. Eğer kişi hemen bu etkiyi zıddıyla ortadan kaldırmazsa, bu etki kalıcı hale gelir ve onu ortadan kaldırmak zorlaşır."
7
İbn Kayyim رحمه الله şöyle demiştir:

Allah'a yemin ederim ki, Allah'ı zikredenler arasında adınızı yazan meleklerin kaleminin gıcırdadığını duysaydınız, sevinçten ölürdünüz ve O'nu zikretmekten geri kalmazdınız.

︎ Tebsira, 2/85
4👍1
قال الإمام ابن القيم رحمه الله :

"إنّ للمحن آجالًا و أعمارًا كأعمار ابن آدم لابد و أن تنتهي".

[المدارج (٣٧٤)]

İbnul Kayyım Rahimehullah dedi ki:
Fitnenin ademoğlu gibi eceli ve ömrü vardır. Mutlaka bir gün biter.
(Medaric Salikin)
41
2025/10/24 11:05:42
Back to Top
HTML Embed Code: