“Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğuyla beraber bulundurma."

سورة الآعراف 📚

Kadının zayıf ve kırılgan olması nedeniyle Nebi ❕onlara çok kere (daha farklı davranabilecekken) hayırla davrandı. Amr bin Ahvas'tan rivayet edildiğine göre, Veda Haccı sırasında, Allah'ın Elçisi Allah'a hamdu sena etti, sonra vaaz ve nasihat etti daha sonra da dedi ki: (Kadınlara karşı iyi davranın; onlar yanınızda avanlardır. Üzerlerinde başka bir hakka sahip değilsiniz, açık bir fahişelik yapmış olarak gelirlerse başka. Onu yaparlarsa yataklarında yalnız bırakın ve müberrih olmayacak şekilde onları dövün. Size boyun eğerlerse onlara karşı başka bir yol aramayın. Sizin kadınlarınız üzerinde hakkınız, kadınlarınızın sizin üzerinizde hakları vardır. Onların üzerindeki hakkınız, istemediğiniz kişileri yatağınıza almamaları ve istemediğiniz kişileri evinize sokmamalarıdır. Onların hakları ise giyindirme ve yedirme konusunda iyi davranmanızdır.)

(İbn Máce, Tirmizî rivayet etti)

Avan kadın esir anlamına gelir. Bakın, cevamiul kelim(az sözle çok şey anlatan) Nebi kişinin hanımını, erkeğinin kontrolü altında olduğu için, kendi işleri üzerinde hiçbir kontrolü olmayan bir esire nasılda benzetti, Urve ibn Zubeyr'den rivayetle 0 şöyle dedi: «Esma bint Ebi Bekr bana dedi ki: Ey oğlum ey oğlumun oğlu bu evlilik esarettir, öyleyse her biriniz hangi cömert adama esir olabileceğine baksın.»

[Said ibn Mansur rivayet etmiştir.)

اَلرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَٓاءِ بِمَا فَضَّلَ اللّٰهُ بَعْضَهُمْ عَلٰى بَعْضٍ وَبِمَٓا اَنْفَقُوا مِنْ اَمْوَالِهِمْۜ فَالصَّالِحَاتُ قَانِتَاتٌ حَافِظَاتٌ لِلْغَيْبِ بِمَا حَفِظَ اللّٰهُۜ وَالّٰت۪ي تَخَافُونَ نُشُوزَهُنَّ فَعِظُوهُنَّ وَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ وَاضْرِبُوهُنَّۚ فَاِنْ اَطَعْنَكُمْ فَلَا تَبْغُوا عَلَيْهِنَّ سَب۪يلًاۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلِيًّا كَب۪يرًا ﴿٣٤﴾

Erkekler kadınlar üzerinde yönetici ve koruyucudurlar. Bunun sebebi, Allah’ın insanların bir kısmını diğerlerinden üstün yaratması ve bir de erkeklerin, kendi mallarından mehir ve evin geçimi gibi harcama yükümlülüklerinin olmasıdır. Şu halde sâliha kadınlar itaatkârdırlar. Allah’ın, onların kocaları üzerindeki haklarını korumasına karşılık, hanımlar da kocalarının bulunmadığı zamanlarda ve kimsenin görmeyeceği yerlerde namuslarını, onların mallarını ve çocuklarını korurlar. Dikbaşlılık ve serkeşliklerinden yıldığınız kadınlara gelince; öncelikle bunlara nasihat edin, vazgeçmezlerse yataklarında yalnız bırakın, bu da sonuç vermezse onları dövün. Size itaat ederlerse artık onlara haksızlık etmek için herhangi bir bahane aramayın. Çünkü Allah çok yücedir, çok büyüktür.

Soru: Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu, gizli nikah kıymak caizmidir?

Cevap :Aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuhû. kardeşim bir nikahın sahih olması için Şu şartlara ihtiyaç duyar:

▶️Kadının velisinin izni olması.

▶️Kadının nikaha razı olması
Mehir. (Ya nikahta bahsedilir yada susulur ona “Mehrülmisl” emsaline ödenen mehir
kadar kadına ödenir)

▶️Şahitlerin olması (İki şahit) veya nikahın ilan edilmesi.

Bu şartlardan biri gerçekleşmezse nikah batıl olur.

👉Evlenecek bayanın velisinin
izni şarttır. Müslüman ise erkeklerden babası yoksa dedesi yoksa oğulları
yoksa torunları yoksa kardeşleri yoksa yeğenleri yoksa amcaları yoksa amca çocukları onlarda yoksa halife veya onun konumunda olan yetkili kimsedir..

Bu gizli nikah, velisinin haberi yapılmadan kıyılmışsa cumhura göre nikahı batıldır.
Aralarını ayırmak gerekir.

Bu konuda Ebu Musa El’eşari (radiyallahu anh) rivayet etti; Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:
“Velisiz nikah yoktur!” (

Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace)

Aişe validemiz (radiyallahu anha)’nın rivayet ettiği hadiste Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:“Hangi kadın velisinin izni olmadan nikah kıyarsa nikahı batıldır! nikahı batıldır! nikahı batıldır! Ondan faydalanması sebebiyle mehiri onadır (kadınadır). İhtilaf ederlerse Sultan velisi olmayanın velisidir.”

(Ebu Davud, Tirmizi, İbni mace, Ahmed)

Hanefi mezhebi veli iznini şart koşmamıştır. Ancak bu konuda görüşleri sahih değildir.

Cumhurun görüşü doğrudur. (Allah-u A’lem)Nikahın ilanı meselesine gelince Cumhur ilanı müstehap saymış gizli
tutulmasını mekruh görmüşlerdir. Bazı alimlere göre ise ilan farzdır.

Maliki mezhebi, İmam Zühri ve Hanbeli mezhebinden imam Ebu Bekir Bin Abdülaziz’e göre ilan şarttır. İlan edilmemiş nikah iptal edilir! İkisinin arası ayırt edilir! demişlerdir.

Buna binaen gizli nikah yapmak haramdır. Gizli nikahın Hanefi mezhebinde caizliği iddiası meselesine gelince, bu söz Hanefi mezhebine iftira sayılmaktadır. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır: “Nikahı ilan ediniz!”

(Ahmed, Hakim sahih demiştir.)

Gizli nikahlar birçok fesada yol açar:

*Kadının nafaka, ev ve elbise gibi ihtiyaçları karşılanmamış olur. Halbuki evlilikte bu
hakları vardır.

*Nikah gizli yapılırsa insanların zina ve haram yaşantıdan şüphelenmelerine sebebiyet
verir.

*Müslümanın onuru zedelenir.

*Toplumda haram ilişkilerin yayılmasına katkı sağlar.

*Ölüm boşanma vs
hallerde miras, mehir, nafaka gibi durumlarda kayıp, inkar, mahrum etme gibi
olumsuzlukların önü kapatılır.

*Kızın ve ailesinin namusu korunmuş olur. Aksi durum yani gizli nikahlarda hamilelik
zuhur edecek olursa zina zannedilebilir veya çocuğu aldırarak masum cana kıyılabilir.

Birçok mahzur durumlar terettüp edebileceği için Müslümanlar kesinlikle bu kötü işlere bulaşmamalılar.

En doğrusunu bilen Allah-u Teâlâ’dır.